Nilüferden Nilüfer’e
rüzgara doğru,
kollarını açtı Nilüfer
ellerindeki sarı inciler uçuşurken etrafa
bıraktı kendini,
ve izledi aynada benliğini..
saçları süzülüyordu yüzünden,
küpelerinin, gözlerinin zümrüt yeşili
ortaya çıkarıyordu güzelliğini.
dans ediyordu adeta
yavaş ve salına salına.
biliyordu çünkü,
giderse bir gün sessizce
zifiri karanlık kalırdı bu gece..
etrafı boyansa bile kötülüklere,
o hep beyazdı, bembeyaz kalacaktı..
ne yazık ki,
tek başınaydı su birikintilerinin üzerinde
yalnızlığını ve asaletini yüklemiş sırtına,
kilometrelerce uzaktaydı, dostları;karanfil sümbül ve zambaklara..
ister inan, ister inanma;
yapraklarını açtı
seni bekliyor Nilüfer..