Umudun Yolcusu
yollar, saçlarının içinde süzülür gibi, pruvada kollarımı açıp seni bekler gibi akıp gidiyordu ayaklarımın altından. cama yasladığım kafamın içinde dönüyordu; izlediğim martıların melodileri ve içtiğim kahvenin kokusu burnumda sabah uyanamamışlığını anımsatıyordu bana. karşıdaki dağların tüten dumanında, uzun bekleyişlerin sonunda buldum seni. özlemli bakışların arkasındaki umudu fark ettiğimde anladım ki, ben gelirken bulutlarda gördüm seni. boyası solmuş evin penceresinde, geride kalmış ağaçların arasında, yol kenarında yalpalayarak yürüyen adamın gölgesinde gördüm. her biri, yaşam umudumdu çünkü benim. kahkahalarım, hıçkırıklarım, nefes kesen anlarımdı.. o yüzden görmüş olmalıydım seni, gözlerimi kırptığım her anda. sendin; o evin penceresindeki umut da sendin, gözlerinin arkasındaki umut da. sarıldığım, kokusuna doyamadığımdın..